Ders çalışmaya başlamadan önce “ne için” ve “ne kadar” çalışacağını bilmek hem motivasyonu’nu sağlaman hem de hangi aralıklarla ders çalışacağını, dinlenmek için ne kadar zaman ayıracağını, uyuyup uyanacağın zamanı belirlemende sana yardımcı olacaktır.
(Günlük-Haftalık-Aylık) Her öğrencinin öğrenme sitili ve algılama şekli farklıdır. Bu yüzden zamanını en iyi şekilde değerlendirmek ve hedefinize ulaşmak için günlük, haftalık ve aylık programlar yapmak çok önemlidir. Böylece “ne çalışmalıyım, hangi derse ne kadar zaman ayırmalıyım, bugün kaç soru çözmeliyim…” gibi sorularla zaman kaybetmemiş birçok derse aynı anda çalışıp eksiklerinizi kapatabilirsiniz.
Her birey bedensel, zihinsel, duygusal olarak ilgi ve yetenekleri bakımından birbirinden farklıdır. Bu yüzden plan-program yapmadan önce en önemli adım bireyin kendini tanımasıdır. Çünkü kendini tanıyan öğrenci zamanı yönetirken, program hazırlarken hangi derse ne kadar çalışması gerektiğini bilir.
Birçok etken vardır ki öğrencinin ders çalışmasına engel olur ve verimini düşürür(çalışma ortamı, uyku düzeni, kaygı durumu, telefon ve sosyal medya…). Bu yüzden bunlardan uzak kalmanız hedefinize bir adım daha yaklaşmanızı sağlayacaktır.
Kişinin dikkati her an dağılabilme özelliğine sahiptir. (küçük bir materyalden, bir ışıktan, bir sesten, yiyecekten, telefondan…). Bu yüzden çalıştığınız ortamı dikkatinizi dağıtmayacak materyallerle düzenlemeniz daha iyi sonuçlar elde etmenize sebep olacaktır.
Hazırlayacağınız küçük notlar, şifreler, grafikler ya da tablolar hem hafızanızı güçlendirmede hem dikkatinizi toplama da hem de öğrendiklerinizi kalıcı hale getirmede size yardımcı olacak güzel bir aktivitedir. Çünkü birey sadece işitsel değil görsel olarak da hafızasını desteklemek zorundadır.
Kişilerin ders çalışma ve algılama biçimleri birbirlerinden farklıdır demiştik. Kimileri küçük notlar, tablolar ya da grafiklerle daha iyi öğrenebilirken kimileri de konu çalışırken dikkat etmesi gereken, önemli gördüğü yerlerin altını çizerek daha kolay ve kalıcı öğrenebilir. (Soru çözerken tüm sorunun altını çizmek yerine soru kökünün altını çizmek hem zaman tasarrufu hem de dikkat önceliği sağlayacaktır.)
İnsanlar içinde bulundukları duruma göre şekil aldıkları için ders çalışmaya başlamadan önce “aç veya tok olması” derse odaklanması ve verim alması açısından olumsuz etki yaratır. Çünkü odağı o an ki çalışması gereken ders değil fizyolojik ihtiyacı olan açlık ya da uyku durumudur.
Ders çalışırken tek bir kaynaktan ilerlemek yerine birçok kaynaktan ilerlemek daha doğru olacaktır. Çünkü farklı kaynaklardan yaralanmak konu veya sorularla ilgili daha geniş bilgiler edinmemizi sağlar. Kullanılan kaynakların güncel ve müfredata uygun olmasına da dikkat ederek, kaynakları çeşitlendirmelisiniz(ÖNEMLİ! Seviyenize uygun kaynaklar kullanın!!). Elinizde bulunan kaynaklarınızı da kolay-orta ve zor olarak sınıflandırmayı da unutmayınız.
Çalışma ortamınız, masanız kadar aklınızında düzenli olmasına dikkat etmelisiniz. Aynı anda birden fazla derse odaklanmaya çalışmanız hem zamanınızın boşa geçmesine hem de verim alamamanıza sebep olacaktır. Bunlarla da kalmayıp ders çalışma isteğinizi azaltıp sıkılmanıza sebep olur.
Çözdüğünüz tüm denemelerin (Genel ya da Branş) analizlerini mutlaka yapın. Analiz yaparak ilerlemeniz sürekli konu çalışmanızdan daha etkili ve verimli olacaktır. Deneme analizleri size yapamadığınız soruları yapma fırsatı verir. Çünkü bildiğiniz soruyu yaptınız zaten önemli olan bilmediğinizi öğrenmeniz. Yapılması gereken en önemli madde!
Sınava son 2 ay kala çıkmış soruları çözmeye başlamanız aslında soruların o kadar da zor olmadığını bir süre sonra tekrar eden soru modellerinin olduğunu gösterecektir.
Evde ders çalışmak isteyen öğrencilerimizin daha sistemli çalışabilmeleri için çeşitli yöntem ve teknikler içeren 15 güzel püf noktası sunacağız:
Amaç belirlemenin ilk sırada yazılması tesadüf değil. Gerçekten bir amaç belirleyen, bu amacın gerekliliğini bilen, kendine güvenen ve gelecekte bu çalışmalarının kendisine neler kazandıracağını bilen bir kişinin çalışma verimi çok üst düzeyde olmaktadır. Öncelikle o masaya oturmadan neyi amaçladığınızı belirleyin. Ve unutmayın, çalışarak elde edemeyeceğiniz hiçbir başarı yoktur!
Hiçbir başarı çalışmadan elde edilmemiştir. Eğer hayatınızdan birkaç saat bile olsa çalışmaya ayırmak üzere kendinize bir şans verdiyseniz, lütfen bu zaman diliminde başka hiçbir şey düşünmeden işinize yoğunlaşın. Bazen bir kitap okurken aynı satırı veya sayfayı defalarca okumak zorunda kalırsınız ya? Eğer gerçekten çalışırken kendinizi o derse veremiyorsanız, şöyle bir toparlanın ve sadece yaptığınız işe yoğunlaşın.
Her işte olduğu gibi ders çalışmada da plan şarttır. Kendinize günlük ve haftalık hedefler belirlemelisiniz. Bir günde hangi dersten ne kadar test çözeceğiniz veya bir haftanın sonunda çalışmanın hangi noktasına ulaşacağınız gibi hedefler koyun. Yarın ne yapacağınız mutlaka bir gün öncesinden belli olsun. Üşenmeyin ve bir kâğıt üzerine haftalık bir program oluşturun. Mümkün olduğunca bu programı uygulayın.
Günün tamamını ders çalışarak geçirecek değilsiniz. Kuşkusuz gün içinde film izleme, kitap okuma, dışarı çıkma vs. gibi etkinlikleriniz de olacak. Bunları mutlaka haftaya yayın, günün hangi dilimlerinde ne yapmanız gerektiğini önceden belirleyin. Mesela en verimli olan sabah saatlerinde mümkün olduğunca ders çalışmaya gayret edin. En verimsiz saatlerinizi değerlendirmek için diğer etkinlikleri planlayabilirsiniz.
Çalışma ortamınız güzel ışık almalı veya aydınlatılmalıdır. Işık mümkün olduğunca arkadan vurmalıdır. Ayrıca ortamı sık sık havalandırmalısınız, oksijen uykunuzu açacaktır. Çalışma masanızda tüm materyalleriniz elinizin altında olmalı. Sessiz ortamlarda çalışmayı seviyorsanız çevrenizden bu konuda duyarlılık isteyebilirsiniz. Ayrıca çalışma masanızda bilgisayar gibi bir şey olmamalı, sadece dersinize odaklanacağınız bir ortam yaratmalısınız.
Ekran bildirimlerini kapatmanıza rağmen, telefonun bildirim ışığına ikide bir gözünüz kayıyor mu? Lütfen çevrenizde telefon, bilgisayar, tablet vs. dikkatinizi dağıtacak her ne varsa uzaklaştırın. Mümkünse telefonu sessize alıp bir dolaba koyun, müzik dinlemek veya televizyon izlemek gibi bir eylemle ders çalışmanın kolay kolay aynı anda yapılmayacağını bilin ve ders çalışmak için masanıza oturduğunuzda kafanızı kurcalayacak her ne varsa onları bir kenara kaldırın. Zihninizi yoran düşünceler de dahil!
Her insanın çalışma yöntemi farklıdır. Kimisi görselleri çok sever, kimi uzun uzun notlar almayı veya özet çıkarmayı. Kimi kodlama yapar, kimi bir başkasına öğretir gibi yapar. Kendinizi tanıyın, en iyi öğrenme yönteminizi belirleyin. Çalışmalarınızda hızlı soru çözme veya okuma tekniklerinden, grafik ve tablo kullanmak gibi görsel materyallerden faydalanmaya gayret edin.
Zaman hem en büyük sermaye hem de en büyük düşmandır. Bir güne beş yeni konu, yüzlerce soru, bir film, küçük bir doğa gezisi, biraz müzik, günlük tekrar, 100 sayfa kitap, biraz bulmaca ve daha sayamayacağımız nice çalışma ve etkinlik sığdırmak mümkündür. Bu işin tek sırrı, zamanı doğru ve etkili kullanmaktır. Her ne yapıyorsanız, o ana kendinizi verin. Ders çalışırken zamanınızı verimli kullanırsanız, kalan zamanınıza güzel anlamlar katabilirsiniz.
Aralıksız beş saat ders çalışılmaz. Ortalama bir yetişkin insanın dikkat süresi 20 dakika civarındadır. Yani 20 dakika sonra her insan gibi sizin de dikkatiniz dağılma eğilimi gösterir. Bunun önüne geçmek için yarım saatte bir ayağa kalkıp bir dolaşmak, su içmek, pencereden dışarı bakmak, küçük bir mola vermek sizi daha dikkatli ve uyanık tutar. Ayrıca uykularınızdan ciddi fedakarlıklar ederseniz, vücudunuzun direnci düşebilir. Bunun için sağlıklı bir şekilde dinlenmelisiniz.
Öğrenmelerimizin çok büyük bir kısmını okuyarak veya görerek yaparız. Bu nedenle birçoğumuz için şemalar, grafikler, tablolar veya kavram haritaları gibi görsel materyaller çok verimli ders araçlarıdır. Bunları kendiniz hazırlarsanız daha verimli sonuçlar elde edersiniz. Emin olun hafızada tutmakta zorlandığınız birçok şeyi bu şekilde rahatlıkla hafızaya atacaksınız. Beyin bedava!
Her ne kadar bazıları bundan hoşlanmasa da çalışma sırasında küçük notlar almak, hatırlamayı kolaylaştırmaktadır. Çünkü not alırken öğrendiğiniz şeyi defalarca zihninizde kontrol ve tekrar edersiniz. Belki bunu yaparken farkında olmazsınız ama not almak, öğrenmek için gerçekten yararlıdır. Hazırladığınız kopyayı sınav esnasında hiç açmadan kağıda geçirdiğinizi hatırlayın. Gerçekten işe yarıyor!
Tekrar, kalıcı öğrenmenin ilacıdır. Bugün işlediğiniz bir konuyu çok iyi öğrenmiş olabilirsiniz. Bu konuyu tekrar etmez, bu konu hakkında sorular çözmez veya bir şekilde bu konuları hatırlayacak bir şeyler yapmazsanız, zamanla bu öğrenmeleriniz zihniniz tarafından gereksiz kabul edilip beyninizin en kuytu köşelerine atılacaktır. Beyninizin öğrendiklerinizi unutmasına fırsat vermeyin ve konuları düzenli tekrar edin.
Bir araştırmaya göre en iyi öğrenme yöntemi, başkasına öğretmekmiş. Yani bir şeyi başkasına öğretirken, en ufak bir soru işareti kalmayacak şekilde o konuyu öğreniyormuşuz. Evde hayali bir öğrencinize ders anlatıyor gibi yaparak, kendinizin öğretmeni olabilirsiniz. Bu şekilde gerçekten başarılı sonuçlar elde eden birçok insan mevcut.
Başarılı öğrencilerin sırlarından biri, çok fazla kaynağı tarayıp, farklı soru tiplerine alışkın olmalarıdır. Piyasada ulaşabildiğiniz her kaynağa mutlaka göz atın, oradaki soruları çözün. Tek kaynakla bir sınava hazırlanmak başarı getiremez. Arı misali, her çiçekten bal almanız gerekir.
Midenizi rahatsız edecek veya uykunuzu getirecek şeyler yemek çalışma veriminizi azaltacaktır. Bununla birlikte dengeli ve sağlıklı beslenmeyen bir kişi, ister istemez çalışma enerjisi bulmakta zorlanacaktır. Bunun için güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamayı, ara öğünlerde zihninizi açacak kuru yemiş gibi şeyler atıştırmayı ihmal etmeyin.
Evde çalışma ortamı yoksa ya da uygun koşullarda hazırlanmamışsa kendinize bir alan yaratmalısınız. Evin farklı alanlarında ders çalışmak sağlıklı değildir. En iyi odaklanabileceğiniz alanlar yalnızca çalışmak için oluşturulmuş alanlardır. Eğer yaşadığınız ev genişse bir odasını etüt odası şeklinde ya da kütüphane olarak da kullanabilirsiniz Evde çalışma ortamı, motivasyon düşüklüğü ve isteksizlik yaşanmaması adına gerekli düzenlemelerle uygun hale getirilmelidir. Ders çalışırken çevresel etkenlerin de bölgeye uygun olması gerekir. Çalışan kişi dikkatini tam anlamıyla derse vermeli etraftaki uyaranlara karşı ilgisini azaltmalıdır.
Verimli ders çalışmak isteyen öğrenci ilk olarak bu yönde olumlu davranışlar kazanmalıdır. Kararınızı verdiyseniz eksiklerinizin farkına varmak için kendinize soru sorabilirsiniz. ‘’Ders çalışmama engel olan şey nedir?’’ ya da ‘’Ders çalışırken eksik yaptığım şeyler, dikkatimi dağıtan şeyler ne?’’ öncelikle bu soruların cevabının listeleyin. Bu şekilde yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır.
Hedeflerinizi Belirleyin! Aldığınız eğitimin bir amacı vardır. Eğitimdeki amaçlar yakın ve uzak amaç olarak ikiye ayrılabilir. Ders çalışırken bir sorunun cevabına ulaşmak istemek ya da okuduğun bir metnin ana fikrini bulmak yakın amaçlardandır. Asıl hedefiniz ise okulu bitirmek ve hayalinizdeki üniversiteye yerleşmektir. Hedefiniz olmazsa ne yapacağınızı bilemez, rüzgarda savrulan bir yaprak olursunuz. Siz değerli öğrencilerimiz; hedefinizi sağlam koyun ve hedefinize ulaşmak için en doğru şekilde çalışın!
Planınızı Yapın! Ders çalışmadan önce çalışacağınız konuya karar vermelisiniz. Bazen öncelik sırasını belirleyemezsiniz. Bunun sebebi iyi bir plan yapmamanızdan kaynaklıdır. Planlı çalışmak motivasyonu arttırır. Çünkü bir güne yapabileceğinizden daha fazla işi sığdırmak sizi strese sokacaktır. Planlı çalışma sayesinde konuyu günlere bölerseniz panik olmadığınız gibi konsantrasyon sıkıntısı da yaşamamış olursunuz.
Düzenli tekrar yapın! Çalıştığınız dersten verim almanın yolu düzenli bir şekilde ders tekrarı yapmaktan geçer. Dersleri iyi bir şekilde dinleseniz bile öğrendiğiniz konuların tekrarını gün içerisinde yapmazsanız kısa sürede unutursunuz. Düzenli tekrar yaparak öğrendiklerinizi daha kolay kavramanıza yardımcı olur. Bu şekilde hatırlamanızda kolay olacaktır.
Güne erken başlayın! Verimli ders çalışmada gün erken başlarsanız verim açısından iyi bir adım atmış olursunuz. Bu sayede zaman sıkıntısı çekmeyeceksiniz. Ders dışı etkinliklere, sosyal hayatınıza kısacası eğlencenize vaktiniz kalmış olacaktır. Şöyle düşünebilirsiniz; güne geç başladınız. Masanın başına geçtiniz ve sizi yığınla bekleyen konular var. Bunu düşünürken bile stres oldunuz değil mi? İşte bunları yaşamamak adına güne erken başlayarak erken yol alabilirsiniz.
Motivasyonu kaybetmeyin! Verimli ders çalışmada süreklilik açısından en önemli şey motivasyondur. Süreç içerisinde yaşanacak bazı olumsuzluklar olabilir. Ama önemli olan sonuçta başaracağına inanmaktır. Motivasyonunuzu sağlam tuttuğunuz taktirde ders çalışmak sizin için günlük rutin haline gelecektir.
Ders çalışma ortamınızı oluşturun! Ders çalışmanın tekniklerini bilmek kadar ders çalışacağınız ortamın uygunluğu da önem arz etmektedir. Rahat edeceğiniz bir sandalyeden tutun da masanızın üzerindeki eşyalara kadar her şey veriminizi etkileyebilir.
Öğrenme stilinizi belirleyin! Her öğrencinin öğrenme biçimi farklılık gösterir. Kimi öğrenci okuduğunu rahatça anlarken kimi öğrenci de görsele ihtiyaç duyabilir. Öğrenmede bireyin özelliklerine çeşitlilik olabilir. Nasıl daha iyi öğrendiğinize karar vermelisiniz. Bir dersi öğrenmeniz için dinlemeniz yeterli mi yoksa görsel desteklerle daha iyi kavrayabilir misiniz? Örneğin sorunuzun cevabı; ‘’Dinleyerek daha iyi öğreniyorum.’’ İse internetteki ders videolarından faydalanabilirsiniz.
Düzenli ve Kaliteli Uyuyun! Verim için en önemli noktalardan biri de uykudan aldığınız kalitedir. Sağlıklı bir uyku için dikkat etmeniz gereken pek çok husus vardır. Ne kadar uyuduğunuz, yatağınızın konforu gibi… Eğer yeterli uyumazsanız gün içerisinde baş ağrısı, yorgunluk gibi birçok fiziksel sorun ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Açken veya aşırı tokken çalışma yapmayın! Verim açısından düşündüğümüzde karnınızın aç olması durumunda odaklanmanız çok zor olacaktır. Verim için şartımız konstrasyon ve motivasyon olduğundan açlık durumunuza dikkat etmelisiniz. Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamanız zihninizi kuvvetlendirir. Yemek konusunda aşırıya kaçtıysanız hemen ders çalışmayın. Çünkü üzerinde büyük bir ağırlık hissedersiniz. Bu durumda istediğiniz verimi alamazsınız.
Mola vermeye özen gösterin! Gün içerisinde saatlerce ders çalışmak, dersten kafayı kaldırmamak oldukça zararlıdır. Çünkü belli bir süre sonra anlamamaya başlarsınız. Ders çalışmadan önce süre belirlemeniz sizlerin yararına olacaktır. En ideali ise 40 dk çalışıp 10 dk mola vermektir. Siz bu süreyi kendinize göre ayarlayabilirsiniz.
Çalışırken birden fazla derse odaklanmayın! Ders çalışmaya başlamadan önce masanızın üzerinde dikkatinizi dağıtabilecek bütün gereksiz eşyaları kaldırın. Etrafı derleyip topladığınıza göre sıra kafanızın içini toplamaya geldi. Birden çok derse aynı anda çalışmak kafa karışıklığına sebep olabilir. Bir süre sonra anlamadığınızı fark edip sıkılacaksınızdır. Bir dersin belli bir konusuna çalışmak öğrenme açısından daha iyi olur.
Dersler için ön hazırlık yapın! Okul, dershane gibi yerlere gitmeden önce o gün işleyeceğiniz konulara kabaca göz gezdirmek sizin yararınıza olacaktır. Öğrenmenizi kolaylaştırır.
Ders çalışma sonrasında aklınızda bir şey kalmıyorsa çalışma tekniğinizi veya alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekir. Öncelikle ders çalışırken mola vermeyi ihmal etmeyiniz. Ara vermeniz durumunda sürekli olarak çalıştığınız dersi düşünmenize gerek yoktur. Aynı zamanda sesli bir şekilde ders çalışmak, akılda kalıcılığı da arttırmaktadır. Ortamınız sesli çalışmaya müsait değilse iç sesinizi kullanarak etkili ders çalışabilirsiniz.
Dersi akılda kalıcı kılmanın bir diğer yöntemi ise sorular sormaktır. Konu aklınıza gelmiyorsa bile sorduğunuz sorular sizin için bir anahtar olabilir. Kendi kendinize soru sorarak öğretmen, öğrenci kavramınızı kafanızın içerisinde kurgulayabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken bir diğer konu ise dikkatinizi dağıtacak etkenlerden uzak durmanız. Akılda kalıcı ders çalışma uygulamasını gerçekleştirmek istiyorsanız, sizi oyalayan ve dikkatinizi dağıtan şeyleri hayatınızdan çıkartın.
Öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasını sağlamak zor gibi görünse de, günlük akışınız içinde yapacağınız küçük değişikliklerle öğrendiğiniz bilgilerin kalıcı olmasını sağlamanız mümkün;
1. Zihninizi öğrenmeye hazırlayın Öğrendiklerinizi kalıcı hale getirmeye başlamadan önce biraz eğlenmeye hazır mısınız? Aklınızdan geçen ilk kelimeyle kafiyeli olabilecek tüm kelimeleri bulmaya çalışın. Kelime bulamamaya başladığınız seviyede, anlamsız kelimeler üretin. Bu kısa ve basit alıştırma, zihninizin öğrenmeye ve üretmeye açık hale gelmesine yardım edebilecek bir ısınma çalışması.
2. Size eşlik edebileceğini düşündüğünüz grup arkadaşları edinin Bir şeyler üzerinde çalışmak ya da yeni bir şeyler öğrenmek için isteksizseniz, öğrenme sürecinize yakınınızdaki bir arkadaşınızı dahil ederek deneyiminizi eğlenceli hale getirebilirsiniz. Grup çalışması, yaptığınız işe daha iyi odaklanabilmeniz ve süreci daha iyi gözlemleyebilmeniz için mükemmel bir araçtır. Yalnızca kendinize karşı değil, grubun diğer üyelerine karşı da sorumluluk taşıdığınız için sizi öğrenmeye ve gelişime daha açık hale getirir.
3. Çevrenizde neler olduğunu kontrol edin Öğrenmenin gerçekleştiği ortam, öğrenme kalitenizi doğrudan etkileyen bir dinamiktir. Çalışma ortamınızın temiz ve sessiz olmasına dikkat edin. Zaman zaman park, kafe, kütüphane gibi farklı ortamlarda çalışarak öğrenme sürecini monoton bir deneyim olmaktan kurtarabilirsiniz. Uyku ve rahatlamayla özdeşleştiği için yatakta çalışmaktan kaçınmalısınız.
4. Bir anda sadece bir şeye odaklanın ‘’Multitasking’’ olarak tabir edilen aynı anda bir çok şeyi yapabilme yeteneği günümüzde her ne kadar değer gören bir özellik olsa da, aynı anda bir çok farklı şeyle uğraşıyor olmak yaptığınız işlerin kalitesini düşürür. Sonucunda yaptığınız hataları düzeltebilmek için daha fazla zaman ve efor sarf etmek durumunda kalırsınız. Bu nedenle bir anda yalnızca tek bir şeye odaklanmaya ve yaptığınız işi en iyi şekilde tamamlamaya özen göstermelisiniz.
5. Hata yapmaktan korkmayın Singapur’da yapılan bir grup çalışmasında, dışarıdan destek almadan üst düzey matematik problemleri çözmeye çalışan bireylerin daha başarısız oldukları görülmüş; ancak sürece bakıldığında bu kişilerin problemlerin çözümü için daha fazla detaya indikleri, çok daha fazla yaratıcı fikir ürettikleri ve farklı yöntemlerle çözüme ulaşmaya çalıştıkları gözlemlenmiş.
Başarıya giden yolda hata yapmaktan çekinmeyin. Hatalarınızı öğrenme sürecinizin bir parçası olarak gördükçe ve üzerinde düşünmek için efor sarf ettiğiniz sürece, size yeni bakış açıları kazandırdıklarını ve olaylara geniş bir çerçeveden bakmaya başladığınızı fark edeceksiniz.
6. Kendinizi test edin Kendi kendinize sorular sorarak, arkadaşlarınızla tartışma ortamları yaratarak kendinizi sık sık test edin ve sınırlarınızı zorlayın. Eğer verdiğiniz cevapları tatmin edici bulmuyorsanız, sorunun kaynağına inmeye ve soru sorarak araştırmaya devam edin. Bilgi sürekli tekrar edildiğinde ve derinine inilerek içselleştirildiğinde, kalıcı olarak uzun süreli hafızanızda yer edinecektir.
7. Öğrendiğiniz bilgileri uygulamaya geçirin Öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasını sağlamanın en garantili yolu, bu bilgileri hayatınızın her aşamasında kullanmanız ve deneyime dönüştürmenizdir. Yaşamınız boyunca bir işinize yaramayacak ve somutlaştıramadığınız bilgilerin kalıcı olması mümkün değildir. Bu nedenle öğrendiğiniz her şeyi günlük problemlerinizin çözümünde kullanmaya ve hayatınızın her alanında deneyime dönüştürmeye çalışın.
8. Öğrendiğiniz bir bilgiyi farklı kaynaklarla ve yöntemlerle zenginleştirin Farklı kaynaklar, farklı uygulamalar ve farklı yaklaşımlar; aynı bilgiye bir çok farklı yönden bakabilmenize ve resmin bütününe odaklanmanıza yardımcı olur. Aynı şekilde öğrendiğiniz bilgileri duyularınızı kullanarak farklı yollardan öğrenmek de, beynin farklı bölgelerini uyararak bilginin daha kalıcı olmasına ve bilgiyi içselleştirmenize yardımcı olur. Edinmek istediğiniz herhangi bir bilgiyi kalıcı hale getirebilmek için farklı kitaplar okuyabilir, videolar izleyebilir ve öğrendiklerinizi yazabilirsiniz.
9. Yeni bilgileriniz ve eski bilgileriniz arasında bağlantılar kurun Yeni öğrenilen şeyleri eski deneyimlerle bağdaştırabilmek ,bilgilerin tekrar edilmesine yardımcı olacağı için kalıcı olmasını sağlar. Örneğin; Machbeth’i okuyorsanız kitaptan edindiğiniz bilgilerle daha önce sahnede izlediğiniz oyun arasında bağlantılar kurun. Shakespeare’in hayatını, İskoçya’yı, Orta Çağ’ı aklınıza getirin ve yaşamınızdan çeşitli olaylarla bağdaştırmaya çalışın.
10. Kendinizden emin olun Son olarak, kendinizden emin olun ve başarılı olacağınıza dair olan inancınızı yüksek tutun. Yapabildiklerinize değil yapabileceklerinize odaklanın ve zekanın, hafızanın, zihnin sürekli değişim içinde olan, dinamik bir olgu olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
- Hedeflerinizi Belirleyin
Hayatınız boyunca yapacağınız her çalışmada sizi motive eden şey bir hedefinizin olmasıdır. Bu sebeple kendinize yakın ve uzak hedefler koymalısınız. Örneğin; istediğiniz bölüm ve üniversiteyi kazanmak, bir sonraki sınavda ulaşmak istenilen notu belirlemek gibi hedefler sizleri motive edecektir.
Aynı anda birçok ders ve konu üzerinde çalışmanız gereken ve hangisine önce başlayacağınızı belirlemekte zorlandığınız anlar olur. Bunun sebebi çalışmalarınızın belli bir plana dayalı olmamasından kaynaklanır. Birden çok iş ya da ders üzerinde aynı gün çalışmanız gerektiğinde hangisinden başlayacağınızı bilemediğiniz ya da çalışmaya başlamak için karar veremediğiniz anlar oluyor mu? Bu soruya yanıtınız “evet” ise sizin planlı çalışma konusunda zorlandığınızı söyleyebiliriz.
Zamanınızı etkili kullanabilmek için çalışma çizelgelerinizde;
Hangi konuyu, hangi gün çalışacağınız ve hangi gün tekrarını yapacağınız,
Ödevlere ayıracağınız zaman diliminiz,
Sınav tarihleriniz ve sınav öncesi tekrarlarınız,
Haftalık ve aylık tekrarlarınız,
Okulda geçirdiğiniz zaman, mola ve dinlenme süreleriniz ve hobilerinize ayırdığınız zaman gibi bilgiler yer almalıdır.
Çalışma ortamınız mümkün olduğunca dikkatinizi dağıtabilecek etkenlerden uzak, sade ve sessiz olmalıdır. Işık, oda sıcaklığı, gürültü, çalışma masasının ve sandalyenin rahatlığı gibi fiziksel etkenler size en uygun şekilde düzenlenmelidir. Dikkat dağıtıcı cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi araçlar çalışma ortamınızda olmamalıdır.
Çalışmalarınızı olumsuz etkileyen faktörleri ortadan kaldırmak için ilk önce bu faktörlerin neler olduğunu listeleyin. Uykusuzluk, yorgunluk, açlık, aşırı tokluk, korku, kaygı yüksekliği, heyecan, çalışma ortamınızın size uygun olmaması, dersiniz için gerekli araç gereçlerin eksikliği, telaş gibi sizleri engelleyen etkenleri tespit edip çalışmaya başlamadan önce bunları mutlaka önleyin.
Çalıştığınız dersle ilgili, anlamakta güçlük çektiğiniz konu olduğunda değişik kaynaklardan yararlanın. Elinizin altında ders kitapları, yardımcı kitaplar, farklı internet kaynakları ve örnek çözümlü kitapların bulunması süreçte faydalı olacaktır.
Konu tekrarlarınız bittikten sonra kendinizi değişik sorular, testler veya problemlerle değerlendirin. Cevaplayamadığınız soruların ait olduğu konuları tekrar ele alın. Özellikle sınavlardan sonra yanlış yaptığınız sorular üzerinde durarak bu konuları tekrar çalışın.
Öğrenmeye çalıştığınız konuyu ezberlemekten kaçının. Ezberleyen öğrenci yorum yapma, bağlantı kurma, sebep sonuç ilişkisini görme, ana fikir bulma konularında zorluk yaşar. Bu nedenle mutlaka anlaşılan konularla ilgili bol ve değişik soru örnekleri çözmek konuları pekiştirmenize yardımcı olur.
Çok zorlandığınız bir dersin tüm konularını öğrenmeye çalışıp dersten uzaklaşmak yerine, anlayabileceğiniz kısımları seçerek öncelikle bu konular üzerinde durun. Böylece o dersle ilgili hiç soru çözmemek yerine, öğrendiğiniz konulardan çıkabilecek soruları çözebilirsiniz.
Çalışmalarınız sonucunda istediğiniz hedefe ulaştıkça kendinize küçük ödüller verin. Örneğin; kendinize ‘bugünkü hedeflerimi gerçekleştirirsem uyumadan önce film izleyeceğim’, ‘çalıştığım bölümü bitirince, bir kahve içeceğim’ veya ‘bu üç sayfayı bitirmeden çay içmeyeceğim’ gibi ödül ve kurallar koyduğunuzda çalışma isteğiniz artacak ve çalışmalarınızda süreklilik sağlanacaktır.
Yeni normalle birlikte online eğitim alışma süreci oldukça zor olsa da öğrencilerimiz için bu süreci daha verimli kılmak adına neler yapılabilir? Öncelikle velilerimize bu konuda oldukça büyük iş düşüyor. Öğrenciler için artık sınıfları haline gelen evleri konforlu hale getirmek ve dikkat dağıtmayacak şekilde düzenlemek gerekiyor. Verimli bir çalışma ortamı önemli. Öğrenciler kendilerine bir program oluşturup bu programın kontrolü noktasında ailesinden destek alabilir. Planlı, programlı bir düzen oturtup her dakikayı verimli geçirmeliler. Diğer yandan uyku düzenine dikkat edilmeli. İlk zamanlarda bocalayan öğrencileri sürece alıştırmak için aile bireylerinden destek alınmalı. Düzen oturduktan sonra artık öğrenciler kendileri için uygun programı profesyonel bir destek alarak oluşturabilir. Online eğitim zamanında katılım ve sınıf ortamını ve disiplinini eve taşıyabilmek oldukça önemlidir. Konu anlatımlarında anlaşılmayan noktaları hocalara anlık sormak ve konunun tam olarak öğrenilmesi sağlanmalıdır. Derslerde mutlaka not alınmalı ve bu notlar pekiştirilmelidir. Not alırken tarih atmak ve ders ders ayırmak sonrasında tekrar ederken kolaylık sağlayacaktır. Ev ortamının rehavetin kapılmadan tempo yüksek tutulmalıdır. Çalışma ortamı öğrenme disiplini düşünülerek iyi aydınlanmış olmalı ve sessiz bir ortam oluşturulmalıdır.
Eğitim koçu bireyin akademik yaşamda ve çalışma hayatında başarı elde etme becerilerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yürütür. Kişinin, kendine hedef koymasını sağlamaya ve kaynaklarını daha iyi kullanabilmesine yönelik yol haritası ve eylem planı yapmasına destek sağlar. Yani eğitim koçluğu dershanede anlatılan dersleri ele almaz. Tam aksine öğrencinin gördüğü dersleri ve karşılaştığı zorlukları nasıl aşabileceği konusunda imkanlar sunar.
Tekrarın faydası sadece hatırlamayı sağlamak değildir. Tekrar edilen konular daha iyi öğrenilir. Bir konu, ilk öğrenildiğinde çok iyi anlaşılsa bile bilgiler beyinde tam olarak oturmaz. Aynı konu birkaç defa daha tekrar edilirse beyin bilgileri yeniden tazeler, eski bilgilerle de bağlantılı hâle getirir.
Tekrar yaparken not tutmak veya eskiden tutulmuş notları hızlıca gözden geçirmek önemlidir. Böylece bilgiler daha sağlam bir şekilde diğer bilgilerle ilişkilendirilir. Bilgileri diğer konulardaki ilişkili bilgilerin yanlarına not almak da görsel olarak ilişkilendirmeyi kuvvetlendirir.
Ders tekrarları haftalık ya da aylık değil, günlük yapılmalıdır. Birçok öğrenci ders tekrarı yerine soru çözmeyi seçer ya da ders tekrarını erteler. Uzun aralıklarla yapılan tekrarlar ne yazık ki öğrenme konusunda etkili olmamaktadır.
Düzenli tekrar yapılırsa bilgiler beyne kalıcı olarak kodlanır. Öğrenci düzenli olarak tekrar yaptığında o konuda hiçbir eksiklik hissetmemeye başlar. Tekrar ettiği konularda daha az hata yapar ve sınavlarda daha başarılı olur.
Eğitim koçluğu, öğrencinin derslere daha çok odaklanmasını sağlamak ve başarısını desteklemek adına tercih edilmesi gereken bir detaydır. Bireysel olarak daha başarılı olabilmek adına süreç yönetimi sağlayan koçluk öğrencinin içerisindeki başarı gücünü öne çıkarmasını sağlar. Zira koç öğrenciyi her anlamda hazırlamakla görevlidir. Bu süreçte öğrencilerin bilgili bir danışandan yardım alması çok daha mantıklı olacaktır.
İnsan yaşam boyu öğrenen bir varlık olduğu için, ders çalışma teknikleri bilmek yararınıza olacaktır. Gerekli hedefleri koyduğunuz, çalışmak için nedenleriniz olduğunu bildiğiniz halde ve aslında ders çalışma konusunda istekli olduğunuz halde, hala ders çalışma kısmına geçemiyorsanız, tekniklerinizde sorun var demektir. Yeterince istediğinizden ve neden istediğinizden emin olmalısınız. Çünkü bir şeyi ne kadar isterseniz, başarma konusunda sonuca o kadar yakın olursunuz.
Dikkat etmeniz gereken hususlardan biri, etkili ders çalışma yöntemlerini bilmekten geçmektedir. Bu durum düzenli bir program oluşturmayı gerektirir. Az da olsa her gün aynı saatte aynı şeyi yaparsanız, bir süre sonra zihniniz otomatik olarak sizi uyaracak ve programınıza uymanızı sağlayacaktır. Bu kural etkinliği araştırmalarla kanıtlanmış ve uyulması halinde olumlu sonuçlar alınmıştır.
Kendinize ulaşılabilir hedefler koymalısınız. Uzun vadede ki hedefler sizi amaca götürme konusunda uzun süreler gerektirdiği için, bir süre sonra bıkkınlık hissi yaşamanız doğaldır. Hedeflerimizi belirlerken, yakın ve uzak hedefler olarak ikiye ayırmalı ve ilk olarak yakın hedefi gerçekleştirmeye çalışmalıyız.
Ders çalışma programları hazırlarken, dikkatinizi dağıtacak şeylerden ortamı temizlemek gerekmektedir. Örneğin; karnınız açsa mutlaka bir şeyler atıştırmalı ve derse öyle oturmalısınız. Mümkünse telefonunuzu kapatmalı veya sessize almak da dikkatinizi toplamak konusunda size yardımcı olacaktır.
Aynı anda birden fazla ders düşünmek, konuyu anlamanızı zorlaştıracaktır. Bu sebeple sadece bir derse yoğunlaşıp, daha sonra diğer derse geçmek yararınıza olacaktır. Ayrıca başka bir yardımcı olarak, önce zorlandığınız dersi çalışmalı, daha sonra yorulduğunuzu ve artık anlamadığınızı fark ettiğinizde sevdiğiniz dersi çalışmaya devam edebilirsiniz.
Ders çalışma yöntemleriniz arasında kendine önemli bir yer edinen kurallardan birisi de, kendinize bir çalışma alanı oluşturmak ve bu alanı dikkatinizi dağıtacak her şeyden arındırmaktır. Ayrıca çalışma masanızın ve odanın derli toplu olması motivasyonunuzu artırma konusunda gerekli bir adımdır. Altın kurallardan birisi de masanın derli toplu olduğu gibi, zihni derleyip toparlama konusudur.
Verimli ders çalışma teknikleri arasında sayılan bir diğer konu ise not tutmaktır. Yazdığınız veya önemli gördüğünüz yerlerin altını çizmek, tekrar yaparken kolaylık sağlamaktadır.
Uzaktan eğitimin avantajları oldukça fazladır. Yüzyüze eğitime göre sayılabilecek fayda oranı yüksektir.Sizler için bir kaç avantajı sıralayalım;